Leta'if - لطاﺌف - 1



Leta'if, genellikle Nasreddin Hoca kitaplarının el yazma ve taş baskı olanlarında sıklıkla kullanılan kalıptır. Bu kalıp bazen Leta'if-i Hoca Nasreddin, bazen de Leta'if-i Nasreddin Hoca olarak yazılmaktadır.

Ben size, örnek oluştursun diye Sabri Koz'un 2008'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi için hazırladığı Leta'if kitabının tıpkıbasım bölümünün giriş sayfasını vereceğim.
Arap harfleriyle Türkçesi şöyle:
راويان اخبار و ناقلان اشر و محادشن روزكار شويله روايت و بو يوزدن حكايت ايدرلر كه* خوجه ناصرالدين افندى بر كون كورسىيه چيقوب وعظ ايدركن ايتدى اى مًومنلر بن سيزه نه ديه جكيم بلورمسكز ديدى جماعت ايتديلركه خير خواجه افندى بلميز ديديلرخواجه ايتدى يا سز بلمينجه بن نه سويليه يم ديمش * بر كون نصرالدين خواجه ينه كورسىية چيقوب وعض ايدركن ايتدى اى مسلمانلر بن سيزه نه ديه جكيم بيلورمسكز ديدي انلرده ايتديلر بلورزخواجه  ايدر يا سز بيلدكدنصكره بن سزه نه سويليه يم ديوب كورسيدن اشاغى اينوب چيقوب كتدى جماعت تاغجب ادوب ايتديلر بر داخى خواجه وعضه چقارايسه ديه ليمكى كيمى مز بلورز كيمى مز بلميوز ديمكه قول قرار ايلديلر نصرالدين خواجه ينه بر كون كورسىية چيقوبو ايتدى اى قرداشلر بن سيزه نه سويليه جكيم بيلورمىسكز ديدكده انلرده ايتديلر كميى مز بلورز  كميى مز بلميوز ديديلر خواجه ايتدى نه كوزل بلنلريكز بلمينلرايكزه اوكرتسن ديمش
Latin harfleriyle Türkçesi de şöyle:
Raviyan-ı ahbar ve nakilan-ı asar ve muhaddisan-ı ruzgar şöyle rivayet ve bu yüzden hikayet ederler ki* Hoca Nasreddin Efendi bir gün kürsüye çıkıp vaaz ederken eyitti: "Ey müminler ben size ne diyeceğim, bilir misiniz?" didi. Cemaat eyittiler ki: "Hayır Hoca Efendi, bilmeyiz." dediler. Hoca eyitti: "Ya siz bilmeyince ben ne söyleyeyim." demiş. * Bir gün Nasreddin Hoca yine kürsüye çıkıp vaaz ederken eyitti: "Ey Müslümanlar, ben size ne diyeceğim, bilir misiniz?" dedi. Anlar da eyittiler: "Biliriz." Hoca eydür: "Ya siz bildikten sonra ben size ne söyleyeyim." deyip kürsüden aşağı inip çıkıp gitti. Cemaat taaccüp edip eyittiler: "Bir dahi Hoca vaaza çıkar ise diyelim ki: 'Kimimiz biliriz, kimimiz bilmeyiz." demeğe kavil karar eylediler. Nasreddin Hoca yine bir gün kürsüye çıkıp eyitti: "Ey kardeşler, ben size ne söyleyeceğim bilir misiniz?" dedikte anlar da eyittiler: "Kimimiz biliriz, kimimiz bilmeyiz" dediler. Hoca eyitti: "Ne güzel, bilenleriniz bilmeyenlerinize öğretsin." demiş.
*
M. Sabri Koz, önsöz niyetine yazdığı açıklamasında eser hakkında şu önemli bilgileri veriyor:
"İşte Leta'if başlıklı kitap bu ilkler arasında dünyada ilk basılı kitap olma bakımından önem taşımaktadır. ..Dili, fıkraların sıralanışı itibariyle bugün benzerleri dünyanın değişik kütüphanelerinde korunmakta olan ancak bugün birebir benzerini edinemediğimiz bir yazmadan dizilerek basılan Leta'if, 1837 Ekim'inde İstanbul'da yayımlandıktan sonra Batı dünyasındaki çevirilere, bu baskıya büyük ölçüde benzeyen hurufat baskılar ve bunları izleyen taşbaskı kitaplarla birlikte kaynaklık etmiştir.
"İçinde 134 fıkra bulunan Leta'if için bugünün bakış açısıyla sansürsüz bir nüsha demek çok da yanlış olmaz. Daha sonraki yıllarda artık yazılması, basılması ve uluorta anlatılması hoş görülmeyen kimi söz, eylem ve olayların yer aldığı fıkralar bu kitapçıkta herhangi bir eyleme tabi tutulmadan yayımlanmış bulunmaktadır." (s 9-10)
*
Kitap için naçizane önerim şu:
Hazırlayıcısı çok değerli. Kitap, ücretsiz dağıtılmak üzere basılmış. Bu sizi yanıltmasın, çok ciddi bir çalışma ve kolay bulunmaz bir hazine. Tersten, okunaklı tıpkıbasım verilmiş, ben yukarıdaki metni oraya bakarak yazdım. Osmanlıca bilenler bu kitabı, sahaftan da olsa, arasın, bulsun, okusun, arşivine koysun. 

1 yorum: